7 Ocak 2012 Cumartesi
hola prusa
Küçükkene dedem bana yatakta soslu balık yedirirdi elleri ile, her canım istediğinde Atatürk Orman Çiftliği'ne götürüdü üşenmeden yazsa hayvanlarla takılırdık, kış ise köfte ekmek yerdik,sahnelerimizin medar-ı iftiharı diye anons ederdi beni, ben de assolist edalarıyla sehpanın üzerine çıkar şarkı söyler, göbek atardım, hayran hayran izlerdi, uydurup uydurup masallar anlatırdı herkesin masallarından farklı olsun benim masallarım diye, oldu da. Bide küçücükken, akça pakça turuncu dev bir şeftaliye benzediğimden belki Bursalı mısın kadifeli gelin?? türküsünü söylerdi sürekli, kadere de inanmam lafa gelince ama dedem, biricik dedem baya sağlam mesaj göndermiş evrene bir yerlere, Bursadan kurtulamıyorum arkadaş yine geldim Bursadayım. Şeftali şehri Bursa, iman yeşili Bursa, Uludağı, bol algli marmara Denizi, Arap turisti, insanın içine işleyen nemi ile Bursa, gelmem dedim, dönmeme dedim, ama merhaba ben geldim, bana iyi davran, ilk günden hasta da ettin ama bunu saymayalım.
Birde fasülye ile ilgili böyle bir bağım var galiba ama henüz emin değilim.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
