25 Haziran 2011 Cumartesi

dünya kadınların sırtında dönermiş de ...

'Ben annemi isterim' hiç bu kadar anlamlı gelmemişti, hep 9-8 lik ya da öle birşey, kıpır kıpır bir şarkıydı, ama öyle değilmiş, hayat gerçekten bize zormuş, evim çıfçıtçı çarşısı, paleo olmak için yarı zamanlı aşçı olmak şart, temizlikçiler Avni'den tırsıp gelmiyor, zaten bir halt ettikleri de yok, patronum faşist/kapitalist, sektörüm erkek egemen, kocam kaba göt, ben huylu, takıntılı..
Nihayetinde akşam 20:30 da işten çıkıp, alışveriş yapıp, 21:30 da eve varıp, sadece duş alabilip, gece 23:00 a kadar yemek yaptım.
Kocam bu sırada çoook mühim bir tenis maçı izledi, Britanya'nın yıllardır alamadığı o kupayı alırsa ona minnettar olacağını ta kalbinde hissederek, yarısında uyuyakaldı yazık , oysa ben tüm gün fındık kırmıştım.
Havalar da ısındı; Avnimin kumu hayvanat bahçesin de ki zürafaların kafesi gibi kokuyor, süpürgenin bir haftadır boşaltılmayan suyu zaten ayrı bir ekosistem oluşturdu, dolapların çok büyük bir kısmı çamaşır odasına dönüştürdüğümüz salonumuzda yıkanmış, kurumuş ve tozlanmış bir şekilde yığılı ki bunlar canım kocamın ev ile ilgili yegane sorumlulukları, ama azimliyim, sinirden kriz falan da geçirsem inadım inat ellemiyeceğim. Bekliyorum, sürekli 10 dan geri sayıyorum.

Hiç yorum yok: