THE KILLING

Ya harbiden Rosie Larsen'ı kim öldürdü? yabancidiziizleyi açtım o piti piti yaptım ve harbiden çok şanslı bir insamışım The Killing'e denk geldi.
Dizinin anlattığı ile tamamen uyumlu bir atmosfer, süpersonik adamın göz bebeği çapından kıç bedenini hesaplayan teknoloji felan olmadan, ortalama zeka, beceri, görüntüye sahip herkes kadar sorunlu, herkes kadar sorunsuz olaya yardıran ortalama dedektifler, etamin gibi işlenmiş bir cinayet, her önüne geleni içeri tıkıp sorgulama yok, ailede sürekli o bizim mutlu olmamızı isterdi gazı yok adamlar dağıldı resmen (spoiler oldu galiba ama bir ben oku-yorum bişi olmaz) ya işte iki günde bir sezon bitti. Ve çok süper bir finalle. Ki ben kitabın önce sonunu okuyan bir tip felan da değilimdir katiyen ama o kadar merak içindeyim ki uyarlandığı dizi Forbrydelsen ı indirip iki günde de izleyemezsem direk sonuna bakıcam, o derece merak uyandırıcı.

karatay, taş devri felan felan

Paleo demiştim, hatırlıyorum, hafızamda sorun yok, sürekli et yemekten gut da olmadım, halim yerinde değil vaktim zaten yoktu; bütçem sarsıldı biraz, aç hissetmiyorum, mutsuz da değilim, hayatımı idame ettirecek enerjimi hep minimumda tutuyorum sorun yok, bitter çikolata ile kaçamaklarımız da olmuyor değil, hatta iki kaşık makarna dahi yedim.

Amma 27 günde sırtımdan attığım 4 kilo tarif edilemez dicem ama edilir, mesela sağlıklı ergen bir kedi ağırlığı ya da yeni ama besili doğmuş bir bebe, orta karar bir dumble, bir teneke peynir, bir teneke zeytin, ekonomik paket kuru mama, pazardan her hafta eve taşıdığım 1 HAFTALIK evet 1 haftalık zerzevat...

üstümde imiş attım, çok mesudum, insülin bana direnemiyor artık umarım, şöyle orta büyüklükte bir oğlak da atabilirsem üzerimden ideal kiloma ulaşıcam.

İdeal kilo da çok saçma ya, beden kitle endeksi kadar tolerans aralığı geniş olan bişi de yok, atıyorum 20 de normal 100 de normal...abarttım.

cennet-cehennem

ofiste biriken işler bir müddet sonra zaman aşımına uğrar mı?

Cumartesi ve hatta pazar dahi çalışmak kime revadır ???

Tepkimeye giren maddelerin kütleleri toplamı, çıkanlara eşit idi, gerçek hayatta değil.

Akyaka şimdi sen cennet isen, bizim şantiye cehennemin alası.

Korkmayın a dostlar, sıcaklık farkı yok.

fucking greAt

dünya kadınların sırtında dönermiş de ...

'Ben annemi isterim' hiç bu kadar anlamlı gelmemişti, hep 9-8 lik ya da öle birşey, kıpır kıpır bir şarkıydı, ama öyle değilmiş, hayat gerçekten bize zormuş, evim çıfçıtçı çarşısı, paleo olmak için yarı zamanlı aşçı olmak şart, temizlikçiler Avni'den tırsıp gelmiyor, zaten bir halt ettikleri de yok, patronum faşist/kapitalist, sektörüm erkek egemen, kocam kaba göt, ben huylu, takıntılı..

Nihayetinde akşam 20:30 da işten çıkıp, alışveriş yapıp, 21:30 da eve varıp, sadece duş alabilip, gece 23:00 a kadar yemek yaptım.

Kocam bu sırada çoook mühim bir tenis maçı izledi, Britanya'nın yıllardır alamadığı o kupayı alırsa ona minnettar olacağını ta kalbinde hissederek, yarısında uyuyakaldı yazık , oysa ben tüm gün fındık kırmıştım.

Havalar da ısındı; Avnimin kumu hayvanat bahçesin de ki zürafaların kafesi gibi kokuyor, süpürgenin bir haftadır boşaltılmayan suyu zaten ayrı bir ekosistem oluşturdu, dolapların çok büyük bir kısmı çamaşır odasına dönüştürdüğümüz salonumuzda yıkanmış, kurumuş ve tozlanmış bir şekilde yığılı ki bunlar canım kocamın ev ile ilgili yegane sorumlulukları, ama azimliyim, sinirden kriz falan da geçirsem inadım inat ellemiyeceğim. Bekliyorum, sürekli 10 dan geri sayıyorum.

paleo palepo paleo

105 gün sonra wii fit tahtasının tepesinde + 2,5 gördüm, 105 günde 2,5 kg, 3 ayda 2,5 kg bebekler gibi...

neyse boş beleş rejime başladım geyiği yapmaya gelmedim buraya, bir belge niteliğinde işe başlama tutanağı olsun diye geldim, öyle bir şeylere başladım hatta başladık(!)

reklamların pompaladığı diyet ürünler, kapitalist düzenin yarattığı kolestrol, diyetisyenlerin gazı kıtlığa girdiğini sanan vücut falan yok, ara öğün yok, gr, kalori hesabı yok, diyet bile tembel işi değişik birşey.

Yalnız beni en yoran ve korkutan; şekersiz çay, kahve mevzu.

Öldürüdün beni Sezar.